Sahabe efendilerimiz kitap okuyup ilim elde

etmenin önemini nasıl anlatıyor?

      Sahabe Efendilerimizden pek çoğu okuyup ilim sahibi olma hakkında çok değerli sözler söylemişlerdir. Bunların hepsini buraya almak mümkün değildir. O yüzden burada onlardan birkaç tanesinin sözlerini sizinle paylaşmak istiyoruz.

Hz. Muâz b. Cebel: Bahtsızlar ilimden mahrumdur

     Öğretmen sahabîlerden Hz. Muâz b. Cebel, ilim elde etmenin dolayısıyla okumanın önemini şu sözlerle anlatır:

     “İlim öğrenin; çünkü Allah için ilim öğrenmek Allah’a karşı bir tazîm (saygı), ilim peşinde koşmak ise bir ibâdettir. İlmin müzakeresi tesbîh, ilim hakkında konuşmak cihât,bilmeyenlere öğretmek sadaka, ilmi lâyık olanına bolca okutmak Allah’a yakınlık vesilesidir. Çünkü ilim helâl ve haram yollarını bildiren, cennetliklerin yollarını aydınlatan bir kılavuzdur. İlim ıssız yerlerde yalnızlığı gideren bir dost, gurbette arkadaş, halvette sohbetçidir. İlim, darlıkta, kolaylıkta bir kılavuzdur, düşmanlara karşı silâhtır, dostlar katında süstür. İlim sayesinde Allah bazılarını yükseltir, onları hayır yolunun öncüleri ve liderleri yapar, peşlerinden gidilir, yaptıkları yapılır, görüşlerine başvurulur. Melekler onların dostlu ğuna özenir, kanatlarıyla onları okşarlar. Yaş ve kuru ne varsa, denizdeki balıklardan karadaki canavarlara ve sâir hayvanlara varıncaya kadar her şey bilginler için mağfiret dilerler. Zira ilim cehâlete mukabil gönüllere hayat bahşeder, karanlığa karşı gözlere ışık saçar. Kul, ilim sayesinde seçkinlerin mertebelerine yükselir, dünya ve âhirette yüce derecelere ulaşır. İlim hususunda düşünmek oruca,mütalâası da gece namazına denk olur. Akraba hukuku ilimle tanınır, helâl ve haram onunla bilinir. İlim amelin önderidir, amel ilmin peşinden gider. İlim iyi kimselere nasip olur, bahtsızlar ondan mahrum kalır.”206

Hz. Ali: İlim Amel Edildikçe Artar

      Kümeyl b. Ziyâd, Hz. Ali’nin ilim hakkında kendisine söylediklerini şöyle anlatıyor: “Bir keresinde Ali b. Ebî Tâlib (radıyallahu anh) elimden tutarak beni şehrin dışına sahraya çıkardı. Sahraya vardığımızda oturup derin bir nefes aldı ve: “Ey Kümeyl b. Ziyâd, kalpler birer kaptır, kalplerin en iyisi de söylenenleri en iyi kavrayanlarıdır. Sana söyle-

yeceklerimi iyi belle! İnsanlar üç kısımdır: Birinci grup, âlim-i Rabbânî olanlar, yani Allah’ı tanıyıp ilimleriyle âmil olan zümre… İkinci grup, kurtuluş yolunda ilim öğrenenler. Üçüncü grup da bayağı kimseler, sesi gür çıkan ve herkesin peşine takılanlar… Ki rüzgâr ne tarafa eserse o yöne yönelirler. İlim nuruyla aydınlanmamışlar, sağlam bir kaleye sığınmamışlardır.

       İlim maldan hayırlıdır. İlim seni korurken sen malı korursun. İlim amel edildikçe artar, mal ise harcandıkça azalır. Âlimi sevmek borçtur. İlim, âlime hayatında saygı kazandırır, ölümünden sonra da hayırla yâd ettirir. Servetin etkisi servetledir. Servet elden gidince tesiri de hükümsüz kalır. Nice mal biriktirenler vardır ki hayatta oldukları halde birer ölüdürler. Bilgeler ise kıyâmete kadar yaşarlar,vücutları ortada olmasa bile misâlleri gönüllerdedir.

     Daha sonra Hz. Ali (radıyallahu anh) kalbine işâret ederek şöyle demiştir:

    Bak, işte şurada ilim var! Âh o ilmi taşıyabileceklerebir rastlasam. Yoo! Yoo! Hızlı kavrayan birine rastladım; ama güvenilir değil, dini dünyaya âlet ediyor, Allah’ın delillerini Allah’ın kitabı aleyhine, Allah’ın nimetlerini kulları zararına kullanıyor! Hak ehlinin peşinden giden birini buldumsa da o da hakkı yaşatacak basîretten yoksun, ilk baş gösteren ufak bir kuşku ile kalbin şüphe kıvılcımları tutuşuyor! Ne bu, ne ötekisi işe yarar!.. Bir (zeki) kimse de var ki dünya zevkleriyle tutuşmuş, yularını şehvetlerin eline vermiştir.

     Diğer biri de var ki mal ve servet biriktirmekle aldanmıştır. Bunlar da din kılavuzu, dine çağıran kimselerden olamazlar. Bu ikisine daha ziyade otlakta otlayan hayvanlar benzer. İşte ilim, onu lâyıkıyla taşıyanların ölmesiyle ölür. Evet, yeryüzü Allah için, Allah’ın delillerini ayakta tutanlardan boş kalmayacaktır. Bu, Allah’ın delillerinin geçersiz olmaması için bir zorunluluktur. Bunların sayılarının az olmasına karşılık Allah katında mertebeleri çok yüksektir. Allah bunlar vasıtasıyla delillerini savunur. Allah’ın hüccetlerini bunlar kendileri gibilerine aktarırlar, benzerlerinin gönüllerine ekerler. İlim bunlarla işin hakikatine iner, dünya şehvetlerine dalanların zor görüp yanaşmadıkları meseleleri bunlar kolaylaştırırlar. Câhillerin ürktüğü nesnelerle bunlar hemdem olurlar. Bedenleri dünyada olduğu halde ruhları yücelikleri görme yerindedir. Allah’ın ülkelerinde Allah’ın halifeleri, dinine çağırıcıları işte bunlardır! Âh! Âh! Onları görebilseydim! Allah’tan kendim ve senin için mağfiret dilerim.

İstersen, artık kalk gidelim!..”207

Hz. Abdullah b. Ömer: İlim Üçtür

      “İlim üçtür:

      l. Allah’ın konuşan kitabı.

      2. Peygamber’in devam eden sünneti.

      3. “Bilmiyorum” sözü.”

     O bir defasında şöyle demiştir: “İlim, Allah’ın kitabında olanlarla Resûlullah’ın sünnetleridir. Bunların dışında kendi görüşü olarak bir şey söyleyen, bu söylediklerini iyilikleri arasında mı günahları arasında mı bulur, bunu bilemem.


Konuya ilişkin Kahoot’a buradan ulaşabilirsiniz ;

Sevgini paylaş

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir