Bu kitap akademik bir dille kaleme alınmamıştır. Dolayısıyla böyle bir iddia taşıması söz konusu değildir. Türkiye’de üzerinde çokça konuşulan dinlerarası diyalog mevzuunu eskilerin ifadesiyle ‘efradını cami ağyârını mani’ biçimde ele aldığını da iddia etmemektedir. Dinlerarası diyalog çalışmaların felsefî ve kültürel temellendirmesini de yapmamaktadır. Çok kısa surede ve iki bölüm halinde yapılan bu mütevazi çalışma birinci bölümünde söz konusu faaliyetlerin sadece dinî ve tarihsel boyutu ile ilgili temel ve bazı detayları yeniden hatırlatmaktadır. Böylece diyalog çalışmalarının bazılarının iddia ettiklerinin aksine nevzuhur bir şey olmadığı ortaya çıkmaktadır. Bu yaklaşıma göre aslında diyalog Hz. Âdem’den Hz. Muhammed’e (s.a.s.) kadar devam eden peygamberlerin misyonunun aslını oluşturmaktadır. Hem de dinî siyasî ırkî kültürel bütün farklılıklara rağmen.