9.2 HELAL HARAM HASSASİYETİ

Helâl, dinde yasak olmayanı, haram ise yasak olanı ifade eder. Hakkında bir hüküm gelmemiş olan şeyler helâldir. Cenab-ı Hak şöyle buyurur: “O, Allah ki yerde olanların hepsini sizin için yarattı.” (Bakara, 2/29) “Allah’ın göklerde ve yerde olanları sizin emrinize verdiğini ve size açık ve gizli nimetlerini bolca ihsan ettiğini görmez misin?” (Lokman, 31/20) Âyet-ı Kerîmelerden Cenab-ı Hakk’ın insanoğlu için pek çok nimet yaratıldığı ifade edilmektedir. Yenilmesi, içilmesi veya kullanılması âyet veya hadislerle yasaklanmamış olan her şey helâldir, yasaklanmış her şey ise haramdır.

Biz bu bölümde, yiyecek, içecek, giyecek, ev eşyası, iş ve kazanç sahasında, meslek ve muamelelerde, aile ve sosyal hayatta var olan helâl ve haramları maddeler hâlinde daha çok genç kardeşlerimizi ilgilendiren hususlar açısından ele alacak ve değerlendireceğiz.

Yiyecek ve İçeceklerde Helâl ve Haramlar

Kur’ân-ı Kerîm’de sayılan az miktardaki gıdaların dışındaki tüm yiyecek ve içeceklerin bazı şartlara riâyet edilerek helâl olduğu ifade edilmiş169, ayrıca Allah’ın haram kıldıklarını helâl kılmaya veya helâl kıldıklarını haramlaştırmaya kimsenin hakkı olmadığı dile getirilmiştir.170 Kur’ân’ın bu konuda vurgu yaptığı şeylerden biri, yenilecek gıdaların “helâl ve temiz” olmasının gereğidir.(Bakara) 

Helâl olan gıdalar da olsa, yeme içme konusunda aşırılığa kaçıp israf etmeyi de Kur’ân yasaklamıştır. (En’âm, 6/141; A’râf, 7/31)

Yiyecek ve içecekler konusundaki yasakların en başta gelen gayesi, insanın beden ve ruh sağlığının korunmasıdır. 

İnsanın beden ve ruh sağlığına zararlı olduğu sabit olan maddelerin yenilip içilmesi dinen de haram görülür. Sarhoş edici özelliği bulunan maddelerin yenilip içilmesi de yine İslâm’ın yasakları arasında yer alır. 

Giyinme ve Süslenmeyle İlgili Helâl ve Haramlar

Genellikle, örtünme bütün canlılar arasında insana mahsus bir meziyettir. Çıplaklık her dönemde toplumsal vicdan ve sağduyu tarafından arsızlık ve hayasızlık olarak görülmüştür. 

İslâm dininin örtünme emri, ferdin ruh sağlığını, fıtrî yapı ve onurunu, toplumun genel ahlâkını koruma, cinsler ve insanlar arası münasebetlerde dengeyi gözetme, insan haysiyetine yakışır bir cinsî hayat ve aile hayatı kurma gibi çeşitli gayelere yöneliktir. Örtünmede erkekle kadının farklı hükümlere tâbi olması da iki ayrı cinsin yaratılış özellikleri gözetilerek yapılmış bir ayırımdır. 

Kumar Oynamak Haram mıdır? 

Kumar, insanı tembelliğe iten, emek vererek kazanmayı ortadan kaldırıp insanlar arasına kin ve düşmanlık tohumları atan, ocakları söndüren, insanı ibadetten soğutan haksız bir kazanç yoludur. Dinimizde “Aranızda mallarınızı haksız sebeplerle ve batıl yollarla yemeyin.” (Bakara, 2/188) ve “Ey inananlar, içki, kumar, putlar ve fal okları şüphesiz şeytan işi pisliklerdir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz. Şüphesiz şeytan içki ve kumar yüzünden aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah’ı anmaktan, namazdan alıkoymak ister.” (Mâide, 5/90) âyet-i kerîmeleri ışığında kumar ve kumarın her türlüsü haram kılınmıştır. 

Ayet-i kerîmede de ifade edildiği gibi kumar, haksız yere başkasının malını almaktır. Ayrıca o, tetikleme neticesinde peşinden yalan, içki, hırs, intikam, cinayet gibi günahları getiren sinsi bir hastalıktır. O yüzden Efendimiz, “Her kim arkadaşına, ‘Gel kumar oynayalım.’ derse, sadaka ver sin.”195 buyurarak böylesi bir günahın adı anıldığında bile hemen kişinin kendisine çeki düzen vermesini istemiştir. 

Zinanın Her Türlüsü Haramdır

Evlilik dışı cinsel ilişki demek olan zina öteden beri insan aklının, ahlâk ve hukuk düzenlerinin, diğer semavî dinlerin yanlış, ayıp ve kötü gördüğü bir fiil olup İslâm dininde de kesin olarak yasaklanmış, işlenmesi büyük günahlar arasında sayılmış ve önlenebilmesi için birtakım tedbirler öngörülmüştür. 

Kur’ân’da zina ve fuhuş büyük günahlar arasında sayıldığı, zinanın dünyevî ve uhrevî cezasından söz edildiği gibi (Âl-i İmrân 3/135; Nisâ 4/15-16; İsrâ 13/32) erkek ve kadınların gözlerini haramdan korumaları, avret yerlerini örtmeleri emredilmiş, böylece zinaya giden yolun bir yönüyle kapanmış olacağına işaret edilmiştir (Nûr, 24/30-31) Bir hadiste Resûlullah (sallallahu aleyhi ve selem) dil, ağız, el, ayak, göz gibi organların zinasından söz ederek(Müslim, Kader, 5) zinaya zemin hazırlayıcı mahiyetteki her türlü gayri meşrû ilişkinin, flört ve beraberliğin de gayr-ı ahlâkî davranışlar olduğunu belirtmiş, bunlardan da sakındırmıştır. 

Çünkü iffet ve namus bir bütün olup, o ancak onu lekeleyecek her türlü kötülük ve yanlışlıktan uzak kalınarak korunabilir.


Konuya ilişkin Kahoot’a buradan ulaşabilirsiniz ;

Sevgini paylaş

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir