“Biliniz ki, Allah ve Resulü müşavereden müstağnidirler. Fakat Allah, bunu benim ümmetime bir rahmet kıldı. Onlardan her kim istişare ederse doğru yoldan mahrum kalmaz. Her kim de terk ederse hatadan kurtulmaz.” Celaleddin Suyuti, Ed-Dürrül Mensur, c, 2, s, 359. 

(İbn Adiy, Beyhaki)

Ebu Hureyre (r.a), şöyle demiştir: “İnsanlardan ashabıyla istişare eden kimseler içerisinde Resulullah (asv)’dan daha çok istişare edeni görmedim.”

Tedbirli kimse, işinin ehli olana danışıp, ona göre hareket eder.) [Ebu Davud]

“Benim ümmetim dalâlet üzerine ittifak etmez.”

İbn Mâce

“Kendisiyle istişâre edilen insan bir güven insanıdır; kendisine bir husus danışılan kimse kendi hakkında karar veriyor olma ölçüsünde düşüncesini bildirmelidir.” buyururlar.

“Allah’tan, ümmetimin sapıklıkta içtimâ etmemesini istedim, O da bu isteğimi kabul buyurdu.”

Ahmet ibn Hanbel

“Allah eli (inâyeti) cemaat iledir.”

Tirmizî

‘Meşverette bulunan pişman olmaz ‘İstişâre eden zarar görmez.’ ‘Meşveret eden güvenlik içindedir.’ ‘İstişâre edip doğru neticede ulaşmamış bir topluluk yoktur.’

“Müslümanların toplum hayatındaki saadetlerinin anahtarı, meşveret-i şer’iyedir. “Onların işleri kendi aralarında istişareyledir.” (Şura, 38) âyet-i kerimesi, şûrâyı esas olarak emrediyor.”

BSN

Evet, nasıl ki, nev-i beşerdeki telâhuk-u efkâr [fikirlerin birbirine eklenmesi] ünvanı altında asırlar ve zamanların tarih vasıtasıyla birbiriyle meşvereti, beşeriyetin bütün terakkisinin ve fenlerin esası olduğu gibi, en büyük kıt’a olan Asya’nın en geri kalmasının bir sebebi, o şûrâ-yı hakikiyeyi yapmamasıdır.

BSN

Sevgini paylaş

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir