Mü’mince Görüntü ve Hâl Dili

Mü’mince Görüntü ve Hâl Dili Kur’an’ın ele aldığı mü’min stili ve mümin sıfatları…

– Mümin kâliyle olduğu gibi esas haliyle hak ve hakikate tercüman olmalıdır

– Yahudi alimi Abdullah bin Selam’ın Peygamberimizi görüp: “Bu simada yalan yok!” demesi ve Müslüman olması…

– Yahudi alimi Zeyd bin Su’na’nın Peygamberimizin davranışına bakarak Müslüman olması…

Kur’an-ı Mu’cizül-Beyan’ın bir mümin anlatış, mümin stili, ifade edişi vardır. Mümini ele
alır, bir kısım vasıflarıyla, bir kısım üstün taraflarıyla, bir mümin stili bize takdim eder. Bunu
insanlara mürşid ve muallim olarak, örnek olarak, cemaatleri sevk edici bir lider olarak gösterir.
Bu itibarla bizim Müslümanlar olarak, bizden evvelkilerin Müslümanlar olarak ve
evvelkilerden daha evvelki olan Rasûl-ü Ekrem aleyhissalâtü vesselam’ın Müslümanlığın
tebliğcisi, temsilcisi olarak iki şekilde halka hakikâti anlatış tarzımız vardır.
Bir, anlatmamız gereken meseleleri en güzel şekilde beller anlatırız. Bu mevzuda her türlü
mehâlike iktiham ederiz. Kandan irinden deryaları geçer, dikenli tarlalar üzerinden uçar, akla
hayale gelmedik meşakkatlere maruz kalırız. İnandığımızdan ötürü, her hadiseyle kendisini
bize hissettiren Allah’a bağlı olduğumuzdan ötürü anlatırız. Dilimizi kullanırız, kafamızı
kullanırız, hissiyatımızı kullanır anlatmaya çalışırız.
Anlatmanın en canlı, en verimli, en tesirli yolu da eğer dile denk gelirse, dile muhazî
olursa “Hâl” dir…Hal ile Allah’ı anlatma, hal ile Kur’an’a tercüman olma, hal ile Hazreti
Muhammed aleyhisselâtü vesselam’a ayine olma… Hâl üzerinde Kur’an çok durur. Kur’an’ın
cemaati öteden beri ikiye ayrılmıştır: “Kâl Ehli”, “Hâl Ehli”. Güzel hutbeler irad eden, büyük
büyük tumturaklı laflar ve fikirler ortaya koyan kâl ehli… Fakat hâl ehli daima onu gölgede
bırakmış, daima parlaklığıyla ortaya çıkmıştır.

Sevgini paylaş

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir